ABD doları üzerinden dünya üzerinde görünmez bir mücadele yaşanıyor.

Küresel Finansal Kriz artık kapıda ve şimdi merkez bankaları için hayatta kalma savaşı yaşanıyor.

Burak Turna ile Küresel Dolar Savaşı üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. İlgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz.

Küresel Dolar Savaşı düşüncesinin kaynağı nedir?

Öncelikle şunu bilmemiz gerekiyor dünya üzerinde finansal manada temel rezerv mekanizması ABD doları.

Ancak şunu söylemekte fayda var; ABD dolarına şuan en çok ihtiyaç duyan ülke Amerika Birleşik Devletleri. Yani doları basan ülke... ama bir parayı basabiliyor olmak, bunu sınırsız yapabileceğiniz anlamına gelmez. 

Artık ABD'de parasal genişleme, yani ABD hükümetinin finansal çöküşü engellemek için uyguladığı borçlanma limitinin sonuna gelindi ve FED'in ABD tahvilleriyle şişen bilançosunu küçültmeye çalışıyorlar.  Parasal genişleme limite geldiği için dışarıya daha öncede ihraç etmiş oldukları dövizleri yani dolarları kendi ülkelerine çekerek kendi içindeki borçlanma ihtiyacını düşürmeye çalışıyorlar.

Bu konuyu biraz daha açar mısınız? 

Amerikan Merkez Bankası Federal Reserve’in bir bilançosu olduğunu düşünelim. Federal Reserve size dolar basıp veriyor ve bunu kendi bilançosuna yükümlülük olarak yazıyor. Siz elinizde nakit dolar tuttuğunuzda bu FED'in doğrudan size bir yükümlülüğüdür ama bu doları size ulaştıran ise ABD hükümetidir.  FED, ABD hükümetine bu doları verdiğinde bilançosunun diğer tarafına ABD hükümet tahvili koyar. Bu da FED'in varlığıdır...  Yani ABD dolarının karşılığı ABD devlet tahvili yani ABD hükümetinin borç senetleridir.  Bankada bulunan kaydi paralar da benzer şekildedir ancak kaydi parada muhatabınız yerel bankayken, nakit bulundurursanız muhatabınız ABD Merkez Bankasıdır.

Bu işin dinamikleri nasıl çalışır?

Finansal mekanizmalar, özellikle de merkez bankacılığı farklı bir bankacılık türü. Bu işi yapmanın farklı teknikleri olabilir. Ama genel ve basit olarak düşündüğümüzü varsayalım. FED, parasal daralmayı, yani bilanço küçültmesini, ABD tahvillerini satarak yapıyor. Bu ve genel olarak diğer tahvil satışları nedeniyle tahvillerin değeri düşüyor. Piyasada bunları satmak zorlaşıyor ve tahvil piyasasında nakit buharlaşıyor. Tahvillerin değeri kaybolunca tüm ekonomik sistem erimeye başlıyor çünkü bildiğimiz anlamda finansal zenginliklerin çoğunun kaynağı ABD tahvilleri. (Küresel sistemde oluşturulan finansal zenginliğin mekanizması hakkında bilgi sahibi olmak için mutlaka Küresel Ekonomi-Çöküş Teorisi makalesini okuyun.)

FED elindeki tahvilleri satmaya çalıştığı zaman ne oluyor? ABD yeni tahvil bastığında daha yüksek faiz ödemek zorunda kalıyor. Tahvil değerleri daha da düşüyor. Yani birbirini besleyen bir süreç yaratıyor bu da. Bir çeşit girdap oluşuyor. Tahvil değerleri düşünce yatırım fonları ellerindeki hisseleri satarak müşterilerinin parasal varlıklarını korumaya çalışıyor ve borsaların değeri düşüyor. Bu çok kaba bir tanımlama oldu ama aşağı yukarı böyle işliyor mekanizma.

Geriye ABD açısından tek bir çözüm kalıyor; ABD dolarının ülkeye geri dönmesi... 

Şimdi biz dünyanın öbür ucunda elimizde nakit dolar tuttuğumuzda, ABD, onun karşılığı olarak ABD'de tahvil bulundurmak zorunda. Ama sendeki ABD doları ABD’ye geri dönerse, o zaman kendi finansal limitinde yer açılmış olur ve fonksiyonlarını bu gelen dolar ile çevirebilir. Yani yeni tahvil basmaz, politik olarak rahatlatan bir durum bu. Ama biz doları tuttuğumuzda Amerika’nın limitini de doldurmaya devam etmiş oluyoruz. Yeni limit de açamadığı için, finansal olarak hareketsiz hale geçmesine katkıda bulunuyoruz. O da dolarımızı elimizden almak için başka başka yöntemler arıyor. Mesela kontrolü altındaki hükümetlere hayali projeler ürettiriyor ve insanların doları bozdurması için sebepler oluşturmaya çalışıyor.

Bu söylediklerimden anlamanız gereken para basmanın sınırsız olmadığı, ABD tahvilleriyle yani ABD hükümeti borçlanma kapasitesi ile olan bağlantısı. Çünkü insanlarda doların sınırsız basılabileceği yönünde yanlış bir algı var.

Toparlayacak olursak, ABD dolarını dövizcide nakit bozdurduğunda bunun ABD'ye bir faydası yok. Ancak kaydi olarak bankada tuttuğun döviz mevduatını bozdurursan bunun doğrudan ABD'ye faydası var çünkü zaten kaydi olarak hesaplarda bulunan doların tahvil karşılığı derhal serbest kalmış oluyor. Bozulan her kaydi doların ucu ABD'ye gider, orda ABD hükümetini rahatlatır. Bunun zincirleme bir mekanizması var. Bu nedenle bir ekonomide nakit doların dolaşımdaki miktarı ne kadar fazlaysa ekonomide o kadar ABD'den bağımsızlık meydana gelir. Yabancı nakit para bir ekonomi için güçlü bir silahtır. Bu konuda 6'nın Sırrı makalemin mutlaka okunmasını öneririm.

 

Peki ABD, kendi bastığı dolarları geri almak için ne gibi yöntemlere başvuruyor?

 

Amerika’nın daha önce ihraç ettiği doları geri getirmek için çeşitli stratejilere ve politikalara başvurduğunu görüyoruz. Örneklerden bir tanesi kendi ülkemizden; Türkiye’de aşırı yüksek enflasyon oluşturuluyor, doların enflasyon ile paralel biçimde değerlenmesi ABD tarafından engelleniyor çünkü bunun maliyetini, yani sabit kurun maliyetini ancak ABD karşılayabilir. Bizde o kaynak yok. Bu noktada biz ne yapıyoruz? Ani ve aşırı enflasyon nedeniyle almakta zorlandığımız ürünleri alabilmek, hayatı idame ettirmek için birikimimiz olan dolar mevduatı bozduruyoruz... Bu dolarlar da sisteme girdikten sonra ABD finans sistemi tarafından emiliyor... 

Bir başka strateji var, Japonya ve Çin’de şu sıralar uygulanıyor.  Bizdekinin tam tersi yöntemi uyguluyor. Bu ülkelerin merkez bankalarının elinde rezerv olduğu için ona uygun strateji uyguluyor. Bizde artık rezerv kalmadığı için halkın elindeki rezervi eritmeye çalışıyor.

Bu rezervi olan ülkelerin parasının dolara karşı değerini hızla düşürüyor. Bu ülkeler de kendi para birimlerini korumak için ellerindeki dolar rezervlerini satarak kendi paralarına çeviriyorlar. Dolayısıyla yine serbest kalan dolarlar, Japonya ve Çin'in hesabından düşerken, FED'in hesabına geçmiş oluyor, ABD'ye dönüyor ve bu sayede Amerika’nın limitinde yer açılıyor ve bu limitle finansal fonksiyonlarını devam ettirebiliyor... Rakamlar da az buz değil. Japonya bir haftada yaklaşık 30 milyar dolar sattı.

Mesela bir başka strateji Rusya-Ukrayna savaşında uygulandı. Doğrudan doğruya Rusya'nın ABD'de bulundurduğu döviz rezervlerine el koydu ve bu da hemen ABD limitinde yer açmış oldu. Yani ABD hükümetinin Rusya'nın döviz rezervine sahip olması için gerçekleştirdiği borçlanmaya gerek kalmadı ve o limit kullanıma açıldı. O limitleri nasıl kullandığının cevabı ise politik. Yani genel manada politik gücünü ve etkinliğini devam ettirmek için bu limitlerde yer açmaya ihtiyacı var.  Diyelim Çin ABD dolarının ülkeden çıkışını engellemek için uğraşsın ve başarılı olsun. Para biriminin zayıflamasına izin versin. Gerçekleşecek bir Çin-Tayvan savaşı ile Çin'in rezervlerine de Rusya gibi el konabilir. Yani ABD'nin ihraç ettiği dolarları geri almak için farklı yöntemleri var. 

Sıradışı yöntemlere örnek olarak kripto para ve algı oyunları gösterilebilir. ABD dolarının değeri çökecek söylemini yayarak insanların dolardan uzaklaşmasını sağlayabilir. Kripto para denen dijital oyuncaklara yatırılan dolarlar da yine ABD tahvillerine gidiyor ve ordan FED'e ulaşıyor. Böylece tahvil piyasasının hareketli kalmasına yardımcı oluyor vs. Bunlar çok kabaca yapılmış tanımlar. Karmaşık finansal mekanizmalarla bu sonuca ulaşılıyor.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bugün dünya üzerinde böyle bir küresel dolar savaşı var. Amerika dolarlarını geri almak istiyor. Dış ülkeler de dolarlarını geri vermek istemiyor ve buna karşı bir mücadele veriliyor. Bazı ülkelerin dolar rezervleri ise bitmiş durumda. Bu ülkeler artık tamamen FED'in kanalları vasıtasıyla hareket edebilirler. Ama Japonya gibi ülkeler nispeten bağımsız kalabilmek için rezervlere ihtiyaç duyarlar. Gittikçe sertleşecek bir para savaşları sürecinin başındayız. Politik gelişmelere çok dikkat etmek gerekir. Bundan sonra kaos üretecek her politik gelişmenin amacı ABD'nin finans sistemine yardım etmesi için dizayn edilmiş olacak. Ana amacı ülkedeki dolar rezervlerine el koymak olacak. Bu küresel bir ekonomik savaş süreci aynı zamanda.

Hazırlayan: RobottoMAG Team

Önemli not: Burak Turna'nın "1909 Hakikati" ile ilgili çalışmaları 100 yıldır gizlenen gerçekleri ortaya çıkarıyor. Bu ve diğer tüm çalışmaları okumak için Robotto'nun hiper indirim kodunu kullanabilirsiniz.

Yüzde 90 indirim kodu: A90

www.robottopub.com

Önemli Not 2 : Tüm RobottoMAG yazılarını okuyabilmek için tek yapmanız gereken bu yazının sonundaki düğme yoluyla bize bir kez, 1 adet çay ısmarlayarak sayfamızın destekçisi olmak. Şimdiden teşekkür ederiz.